Amaçsız bir gidiş değil, O amaca gidiyor. Her geçtiği taşın üzerinden ufak bir parça daha kopararak. Taş zannediyor ki buralar bana kaldı. Gidene bakıyor kendine değil, bu yüzden gideni görüyor kendini değil. Durdururum zannediyor bazen bent oluyor, bazen yönünü değişiyor farklı yöne sevk ediyor. Taş bu anlamaz ki. Akarsuyun hayat hikâyesidir bu taşın değil. Taş ne serttir ne yumuşak, oysa su öylemi, hem serttir hem yumuşak. Bazen suya imrenir bende gideyim der başlar yuvarlanmaya. Suyun ki bir yol dur onun ki macera. Garip varlıklar şu taşlar, çok garip.