Çamlıhemşin Aşağı ve Yukarı Kavrun Yaylaları ve Palovit Yaylası


Kavrun Yaylası Rize Yaylaları’nın diğer yaylaları gibi önemli bir yayladır. Rize Yaylaları’nın diğer önemli bir yaylası ise Palovit Yaylası dır.
Kavrun Yaylası, Aşağı ve Yukarı Kavrun olarak iki ye ayrılır. Aşağı ve Yukarı Kavrun Yaylaları arası üç kilometre civarındadır. Yaylanın daha geniş tanıtımı, görsel, yazılı ve sesli olarak Kavrun Yaylası için yaylanın kendi adı ile açmış olduğumuz bloğumuzda yapılacak. Bu yaylamız için daha geniş bilgiye www.scnrizeyaylalarikavrun.blogspot.com.tr/ alan adı ile blogger üzerinden yayın yapan bloğumuzdan, blog takipçilerimiz ve okuyucularımız ulaşabilecek.
Aynı şekilde, önemli olduğunu belirttiğimiz bir diğer yaylamız olan Palovit Yaylası için www.scnrizeyaylalaripalovit.blogspot.com.tr/ alan adı ile blogger üzerinden yayın yapacak olan Palovit Yaylası bloğumuza ulaşabileceksiniz.
Bu günkü scnrizeyaylalari bloğunun ana konusu, yukarıda belirtmiş olduğumuz iki yaylamız ile ilgili, yaylanın kendi adlarını taşıyan tanıtım bloglarının, kendi adları ile yayın yapacak oldukları alan adları ve bu alan adları ile bağlı bulundukları sunucuların yani blogger’in barındırdığı alanlardan yayın yapacak olduğunu bildirmiş olduk.

Konunun her ne kadar bu bölümü doğa ve seyahat severler'i ilgilendirmiyormuş gibi görünse de blog yazarları açısından düşünüldüğünde faydalı olabilecek düzeyde satırlardır.
Hem doğa sever, hem seyahat sever, hem de yayla turizmi yada yayla gezileri açısından yada bunlara benzer sebepler açısından bakıldığında, bütün bu sebeplerin konu ile ilgili muhatabı eğer bir bloğ yazarı olursa;
Bize soracak olursanız, konu itibari ile yazımızın içeriği bulunmaz bir kaftandır. Cümlede geçen deyimde elbetteki tırnak işaretleri var lakin bu seferlik koymuyoruz bu işaretleri.
Yayla ve Yayla Turizmi, Kültürel Varlıkların keşfedilmesi, bilinmesi görülmesi ve anlaşılması bütün bunlardan faydalanılabilmesi, günümüz “Yayla Kültürü ve Yayla Turizmi” kapsamında değerlendirildiğinde karşımıza çıkan sonuç şudur;
Var olan bu varlıkların ne şekilde kullanımı bize daha çok maddi gelir sağlaya bilir?
Bütün keşif ve tanıtım çalışmaları bu anlayış doğrultusunda dır.  İşte bu anlayış kendi kültürel varlıklarınıza, kendi çaba ve çalışmalarınızla büyük bir zarar vermektir. Elbette ki bu anlayışın fark edilememesi yada fark edildiği halde üzerinde durulmaması, önemsenmemesi maddi bir kazancın asıl olan ve ulaşılması gereken sonuç için yeterli olabileceği düşüncedir.
Yayla ve Yayla Kültürümüz, Doğa ve Doğa sevenlerin söz sahibi olabileceği alanlardır.
Bir Yaylanın söz sahibi o yaylanın kendisidir. O yaylanın kendisinin sahip olduğu sözden hiçbir şey ek silmemek üzere, dünyanın diğer ucunda ki bir doğa sever dır. Tabii ki insanoğlunda şöyle bir anlayış vardır; Benim bölgem, benim yerim, benim olan benden sorulur.
Söz konusu sorumluluk anlayışı, üzülerek belirtelim ki insani bir vasıf olmamakla birlikte insanlarında taşıya bileceği hayvani bir sıfattır.
Bu durumda tabiî ki insanoğlunun aklına şöyle bir soru da gelmiyor değil; Benim olandan ben sorumlu değilsem ve söz hakkı bende değilse kim de olacak?  Aslında sorunun cevabı çok açıktır.
Kendini bulmuş sen de.




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Turizmin Kültür Üzerindeki Olumsuz Etkileri